8 Temmuz 2014 Salı

Ebuzer/ Ali Şeriati

Allah Resulü ganimetin beşte birini alıyordu. Ondan bir şeyi de biriktirmiyordu. Ne bulursa dağıtıyor, kendi yiyeceği için bile yanında bir şey kalmıyordu. Aişe bir gün onu aç görünce, etkilenerek ağladı ve Peygambere: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'tan sana yemek vermesi için dua edemez misin?" Peygamber: 
Ey Aişe! Canımı elinde bulundurana yemin ederim ki eğer ben Allah'tan dünyanın dağlarını altına çevirmesini ve nereye gidersem benimle hareket etmelerini isteseydim, Allah kabul ederdi. Fakat ben dünyanın açlığını tokluğuna, fakirliğini zenginliğine ve üzüntüsünü mutluluğuna tercih ederim. Ey Aişe, dünya Muhammed'e ve ailesine layık değildir. Allah, büyük peygamberlerinin ancak dünyanın kötülük ve güzelliklerine sabretmesinden hoşnut kalır. Beni de onlar gibi bundan sorumlu tutmuş ve şöyle demiştir: "Diğer peygamberlerin sabrettikleri gibi sen de sabret!" Vallahi onun emrine uymaktan başka çarem yoktur; vallahi onlar gibi ben de gücüm yettiğince sabredeceğim. Allah'tan başka güç sahibi yoktur.

Hiç yorum yok: