27 Şubat 2014 Perşembe

Cemil MERİÇ

Felaketimizin kaynağı kültür yokluğu.Hayatı anlamadan geçip gidiyoruz.Olgunlaşmak,kalbin daha hassas,kanın daha sıcak,zekanın daha işlek,ruhun daha huzurlu olması demek.Haramî mağaralarının kapılarını değil,hükümdar hazinelerinin kapılarını açan büyü,kitap!..

Yarınki Türkiye/ Nurettin Topçu

Tarih kitaplarının vitrinlerde büyük adamlar diye sıralanan,yüzlerce devlet adamının körü körüne değerlendirilmesi,millet hayatında mücadeleden aciz enderunlar yetiştiriyor.Felsefesiz din öğretiminin verdiği acı neticelerin hepimiz şahidiyiz.En sonunda ruh ve imanından şüpheli bir cemaat,hep yabancı medeniyetlerin eteğine yapışıyor.Hayat sahnemiz sıskadır,günümüz ruhları doyurucu değildir.Sebebi şu ki,bizim olmayan bir vücud,bizim olan bir ruhun yerine geçti ve bizim ruhumuzu,bize düşman bir vücud kemirdi.Kendimizi yine kendimizde aradığımız şu anda ruh dünyamızda bir rönesans yapmak,devletimizin Anadolu'da kurulduğu günden buyana kazanılmış en büyük zafer olacaktır.



23 Kasım 1956'da Eminönü Öğrenci Lokalinde verilen Konferans

Turgut Uyar

Bir kez yolda karşılaşalım, onunla da avunacağım.
Adımı sesinde duymaktan vazgeçtim, sesini duysam susacağım.

Işık Bahçeleri / Amin Maaoluf

‘’Başkalarına yol gösterecek olanlar, her gece her zenginliğe veda etmeli, üzerindeki giysiden başka bir şeyleri olmamalı, ertesi günün yiyeceğini bile taşımamalıdırlar. Bilgeler, din tüccarı sahte sofulardan ancak böyle ayrıt edilebilirler.’’

İskender PALA

Bir gözyaşı, gül mevsiminde güle karşı akarsa aşk olur adı; sevgiyi damıtır en derin yerinden. Suçlardan sonra tenha gecelerde akarsa tevbedir tadı; gönülleri arıtır en kara kirinden. 

23 Şubat 2014 Pazar

Peyami SAFA

Her kitabın aynasında, aynı görüş ve şuur noktası etrafında, hep kendi nefsimizin tuvaletiyle meşgul olmayı severiz. Zihinleri bir tek akideye saplı, bir tek düşünüşe inanmış insanların hep aynı kanaatte ve aynı mevzuda yazılar okumaktan hoşlanmaları da bundandır. Böyle insanlarda tenkit hassası artık tatamıyle kötürümdür. Okudukları eser, bir dua kitabı haline gelmiştir.

Oğuz Atay - Bir Bilim Adamının Romanı


"Düşünmek, en çok enerji kullanılmasını gerektiren fiziksel bir olaydır. Bu enerjiyi bulamadığı için veya kullanma külfetine doğuştan istekli olmayan insan yavrusu ise, böyle bir işe karşı daima tembellik içindedir. Her fırsatta ondan kaçmanın yolunu bulur. Onun için, düşünme sporu ile bu işe alıştırılması ve düşünme sanatını öğrenmesi gereklidir."

Marcel PROUST

‘’Okuma zihnî hayatı uyandırmalı,yerini almamalı onun.Başkalarının hazırladığı bir bal değil hakikat.Onu kitap sayfalarından toplayamayız,kafamızın ve gönlümüzün iç hamleleri ile fethedebiliriz ancak.’’

Sezai Karakoç

Kalbim ki başını almış gidiyordu tuttun yerine yerleştirdin
İçinde kum kaynayan dağlanan bir sabah gibi
Erittin erittin kalbimi erittin..

Yeraltından Notlar – Dostoyevski

Belki de insan yalnızca refahtan değil,acıdan da aynı ölçüde hoşlanıyor.Hatta acının mutluluk kadar yararlı olduğu bile düşünülebilir.İnsanın yeri geldiğinde acıyı,tutkuya varan derecede sevdiği bir gerçektir.Bunu anlamak için insanlık tarihine bakmaya gerek yok,yaşamın ne olduğunu bilen bir insansanız kendi kendinize sorun yeter.Benim kişisel düşünceme göre,yalnızca refahı sevmenin biraz ayıp yanı bile vardır.İyi mi kötü mü olduğunu bilmem ama bazen bir şeyleri kırıp dökmenin bile kendine özgü bir tadı olabiliyor.Bu açıdan,ben ne yalnız başına refahı,ne de yalnız başına acıyı yeğlerim.Acı,kuşku demektir,yadsıma demektir.Bununla birlikte insan gerçek acıyı tatmak istediğinden,çevresinde bir kargaşa yaratmak,yok etmek,dağıtmak hevesinden asla kendisini uzaklaştıramaz.Bizim manevi varlığımızın biricik kaynağı acı değil mi?

22 Şubat 2014 Cumartesi

İsmet Özel


İnsanlar okuyarak öğrenme zahmetini göze almadıkları için, yanlış, yersiz sorular soruyorlar. Çünkü dert edinmiş değiller. E senin derdin değilse bana ne? Ben dert ortağı arıyorum. Hem dert istemiyorsun, hem de o ortaklıktan gelecek faydayı istiyorsun. Olacak şey mi?

NURETTİN TOPÇU / YARINKİ TÜRKİYE

Bugünkü cemiyette ortaklaşa idealimizin “eğlenme ve boş vakit geçirme” oluşu, gerçek tatminlerden mahrum olduğumuzdandır. Hep birbirimize karşı kullandığımız zekâ, hepimizi zehirledi. Ailede ve meslekte, ticarette ve mektepte, dostlukta ve devlette siyaset, insanlığın masum ruhuna yapılmış suikast oldu. Cemiyet, bu siyasetin kurbanıdır. [s. 49]

Evet İsyan / İsmet Özel

Alanlara çok bilenmiş yüreğim alanlara
vurulsun kösleri şu gâvur sevdamızın
vursun isyanın bacısı olan kanım karanlığa
Zülküf de vursun.
Yüzüne ay kırıkları çarpıp uyansın sevdiğim.

Jurnal 1/Cemil MERİÇ

Gözyaşlarından inci yapmak…şairin kaderi bu.Bu incilerin bir sevgili kahkülünde pırıldadığını görebilmek de en büyük mükafatı…


Cahit Zarifoğlu

Menziller

Sözün ve yolun baş çeşmesi ruhumun 
Canım içre sevinç verir sözlerin 

Baktığın dağların düşüncesi bile ağlatır beni
Hür olurum buyruklarını bir bir donansam sultanım.

Aşkın bin gözlü devasa bir baş imiş
Yur her birini uykularından sohbetin

Dinlen ey Zarif bilatedbir çok söz açtın
Bu kırık akılla ne cürettir yaptığın