‘’İslam dini ve tarih ilişkileri enteresandır. İslam
tarihinin güvenilir aktarıcalarına ittiba ederek "selemet der
kenarest" fehvasınca amel edersiniz.
Evet son yüzyıldır müsteşrikler yazdılar. Müslümanlar hep
reddiye yazdılar. İslam tarihçileri bir türlü bağcıyı dövmekten üzüm yemeye
vakit bulamamışlar. Mesela Hadis usulü ve İslam fıkhının tedvini açısından
geçerli genel bir kabule göre sahabelerin hepsi Udul olarak kabul edilmektedir.
Halbuki bu yaklaşım tarih usulüne aykırıdır. (Evet ama bizim vartamız, kritiği,
ehil olmayanlar da yapıyor.)
İslamın tatbikatında görülen beşeri zaaf ve hatta
aksaklıklar İslamın kendisinden değildir. Evet oturup İslam'a dahil kritik
yapmazsanız İslam hukukunun kodifiye edildiği zamanlarda serbest bir gelişme
zemini bulan ilim acaba birer hukuk dahisi olan mezheplerin imamlarının son
noktayı koymalarından dolayı mı sükuta uğradı?
Utanmazlık iletişimin ilk boyutudur.’’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder