28 Nisan 2013 Pazar

Jurnal-Cilt 2/Cemil Meriç


13 Aralık 1966
TESELLİLERİN EN HAZİNİ

Önce mektupların, sonra da sesin beni tekrar hayata kavuşturdu, şimdi çelik gibiyim. Pazar günü yabancıların kuşattığı bir düşman kalesi gibiydim, sensizdim.
Sevgiliyi başkalarında aramak, tesellilerin en hazini. Tatsız tartışmalarla geçen bir gece. Sis, soğuk,uykusuzluk ve hepsinden zoru seninle başbaşa kalamamak. Kabus geçdi.
Canım benim. Mezardan fırlamam için sesini duymam kafi. Ölüm, yaşamak istememek. Hastalık, ruhun isyanı.
Paris sen yokken rüyalarımın şehriydi, şimdi Paris'im sensin, bütün ışıkları, bütün cazibesi, bütün büyüsüyle Paris. Yalnız Paris mi? Teninde çöllerin alevi, teninde çöl akşamlarının serinliği. Paris bir kartpostal kadar cansız, soluk, soğuk. Yalnız sen yaşıyorsun, yalnız sende yaşıyorum. Seninle, senin için yaşıyorum, seni yaşıyorum.
Senin yanında bütün kadınlar gazete kağıdından kırpılmış gibi düz, sığ, ruhsuz ve manasız...Sen aşkın ta kendisisin canım benim, kadının ta kendisisin. Bütün kuvvetin oradan geliyor. Tabiat kadar tabiisin. Ve bir busende bütünün var, bütünün yani rüyaları, özleyişleri, çırpınışları, hummaları, şefkatleriyle bütün kadınlık.
Her zerren yaşıyor. Sen bitmeyen tek kitap, eskimeyen tek şiir.

Hiç yorum yok: