"İki san'at zihniyeti tâ Tanzimat'tan beri memleketimizde karşı karşıyadır. Bunlardan birincisi asırlardan beri gelen bir zevk terbiyesinin mahsûlüdür; bu zihniyet ister ki san'at sadece güzellik peşinde koşsun ve güzel denilen şey de - bittabi şiir için dilin imkânları içinde aransın -mükemmele yaklaşan bir form içinde ve o form yuğrulurken elde edilsin. Bu anlayış muhtelif san'at zümrelerimizd...e, Garp'dan gelen cereyanlarla beslendi. Bu da gayet tabiî idi; elbette daha evvel bu işlerle uğraşanlardan istifade edilecekti. İkinci zihniyet, şiirin hayat ve cemiyetle çok sıkı bir münasebeti olmasını, onun gündelik manzumelerini, ihtiyaçlarını, içinde gizli temayülleri ve atılmağa hazırlandığı büyük hedefleri hazırlamasını ister. Namık Kemal, son devirlerinde Fikret, Âkif, Mehmed Emin, günümüzde Nâzım bu ikinci telâkkinin idare ettiği şâir olmuştur."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder