16 Ekim 2012 Salı

A'mâk-ı Hayâl / Filibeli Ahmet Hilmi

"Be hey divane!Sen aptallar ve alıklar gibi şu trajedi karşısında ezilip kalırken, ben aşkın ne olduğunu, ikilik yokken bir zatın kendini nasıl sevebildiğini düşünüyordum.Düşünüyordum ki ben, sen, hava, taş, demir hepsi bir şey iken, neden 
demir ağlamıyor, taş çıldırmıyor,hava yalvarmıyor da insan...Demir ağlamaz, dedim. Kim demiş?Demirle şu kadının ne farkı var?Öyleyse ağlayan kim,ağlamayan kim?Bak, şu kolunu ben büktüm.Ama senden başka olmasa kolunu kim bükerdi?Oysa bükülüyor.Niçin?İşte bu niçinin cevabı yok!"

Hiç yorum yok: