Aşkın görünümlerinden biri de sevgililerin birbirine
kavuşmasıdır. Bu büyük zevk, çok tatlı bir dönem, yüksek bir derece, şafaktan
doğan bir mutluluktur. Daha doğrusu; ama nasıl söylesem, diriliştir, yüce
varoluştur, sürekli sevinçtir, Allah’ın büyük bir bağısıdır. Eğer bu dünya
üzüntü ve kaygı dolu fani, geçici bir dünya olmasaydı ve eğer cennet bir ödül
yeri, kötülüklere, çirkinliklere karşı bir sığınak olmasaydı, sevgiliyle
birleşmenin (verdiği) katıksız mutluluk, hiç bir şeyin bulandıramayacağı dupduru,
saf, kesinlikle üzüntü ve kederin yaklaşmadığı, dileklerin tamamlandığı,
umutların son sınıra vardığı bir gönül şenliği olduğunu kolaylıkla
söyleyebilirdik. Gerçi aşığın kalbinde aşk ateşi devamlı yanar. Ne yağmurdan
sonra bitkilerin çıtır çıtır büyüyüşü, ne ilk yazda kara bulutların
kaybolmasından sonra çiçeklerin parlaklığı, ne yemyeşil bahçelerle çevrili
bembeyaz sarayların zarafeti güzel huylu, iyi karakterli, nitelikleri
güzellikte ahengini bulan bir sevgiliyle kavuşmaktan daha güzeldir. En beliğ
insanlar bu sevinci tasvir etmekten acizdir; tadını anlatamazlar. O durum
gönülleri şaşkına çevirir, zekaları durdurur...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder