28 Mayıs 2012 Pazartesi

ERMİŞ / HALİL CİBRAN

Sizi elekten geçirir, kabuklarınızdan azad etmek için sizi
Beyazlayıncaya kadar öğütür sizi.
Yumuşayıncaya dek yoğurur sizi.
Ve daha sonra siz devreder kendi kutsal ateşine,
Allah`ın kutsal ziyafetine kutsal ekmek olasınız diye.

Bütün bunları yapacaktır aşk size,
kalbinizin esrarını öğrenebilesiniz diye
ve bu bilgi sayesinde Hayat`ın kalbinin
bir parçası olabilesiniz diye.

Fakat şayet korkunuz halinde, aşkın sadece
huzuru ve hazzını arayacak olursanız,
O zaman sizin için evla olan, çıplaklığınızı örtmeniz
ve dışına çıkmanızdır aşkın harman yerinden.
Mevsimsiz bie aleme doğru; orada güleceksiniz,
lakin bütün kahkahalarınızı değil
ve orada ağlayacaksınız, lakin bütün göz yaşlarınız değil.

Aşk hiç bir şey vermez, kendinden gayrı
ve hiçbir şey almaz, kendinden gayrı.
Aşk sahip olmaz, ne de sahip olunabilir.
Zira aşk kafidir aşka.

Aşık olduğunuz zaman "Allah benim kalbimdedeir." dememelisiniz,
fakat daha ziyade "Ben Allah`ın kalbindeyim " demelisiniz.
Ve aşkın seyrini yönlendirebileceğinizi düşünmeyin;
zira sizi layık bulursa şayet, aşk sizin seyrinizi yönlendirir.

Aşkın hiçbir arzusu yoktur kendini gerçekleştirmekten gayrı.
Fakat aşık olursanız ve muhakkak arzulara sahip olmanız gerekiyorsa arzularınız şunlar olsun:
Erimek ve akan bir dere misali olmak, ezgisini geceye mırıldanan.
aşırı hassasiyetin ıstırabını tanımak.
Kendi aşk anlayışınız tarafından yaralanmak.

Ve kanamak, teşne pür neşe.
Şafakta kanatlanmış bir gönülle uyanmak
ve şükren duymak bir başka aşk gününe.
Öğleyin dinlenmek ve tefekkür etmek aşkın vecdini.
Akşamleyin eve dönmek minnetarlıkla.
Ve sonra uyumak; yüreğinizde sevgiliye dair ve dua dudaklarınızda bir şükür ilahisiyle




Hiç yorum yok: